logo

SOVYET UYDUSUYLA ÇİN ROKETİ ÇARPIŞACAK

Uzay trafiği uzmanları iki uzay çöpü niteliğinde nesnenin birbirlerinin yörüngelerine girdiğini fark etti. Bu nesnelerden biri çalışması sona erdirilmiş Sovyet uydusu ve diğeri de Çin roket güçlendiricisi. Bu iki nesnenin çarpışmasına kesin gözüyle bakılırken ne büyük sorun çarpışma sonrasında ortaya çıkacak olan enkaz…

Aslında nesnelerin çarpışıp çarpışmayacağını kimse kesin olarak bilmiyor ve uzayda genellik bu tarz konularda yanılmalar çok yüksek oluyor. Uzaydaki nesneleri izlemek için Kaliforniya’da kurulan LeoLabs, bu iki nesnenin çarpıma olasılığını yüzde 10 veya daha fazla olarak açıkladı. Bu oran oldukça yüksek bir ihtimal olarak kabul ediliyor.

LeoLabs CEO’su Daniel Ceperley CNN’de katıldığı bir programda, “Haftada birkaç kez ölü uyduların birbirine 100 metre yaklaşarak muazzam hızlarda hareket ettiğini görüyoruz.” dedi. “Firma toplumda bu tarz durumlara karşı farkındalık oluşması için böyle bir karar aldık. Çünkü bu iki nesne de oldukça büyük ve çarpışırlarsa büyük bir enkaz oluşturacaklar.” diye de ekledi.

Harvard-Smithsonian Astrofizik merkezi gökbilimcisi Jonathan McDowell’a göre Soyvet uydusu 1989 yılında uzaya fırlatılmış. Navigasyon sistemleri için kullanılan bu uydu yaklaşık 1 ton ağırlığında ve 16 metre uzunluğunda. Çin’e ait olan roket güçlendiricisi ise 2009 yılında uzaya fırlatılan bir rokette kullanılmış. Bu parça ise 6.1 metre uzunluğunda. Nesnelerin ikisi de kullanılmıyor.

SON ÇARPIŞMA 2009’DA

Austin, Teksas Üniversitesi’nde astrodinamik olarak geçen Moriba Jah, uzun süredir potansiyel çarpışmanın meydana geldiği verilerin neler olduğunu hesaplamak için çalışıyor. Birbirlerinden 72 metre uzakta çarpışma riskine sahip olan bu iki nesnenin çarpışmaları “ihtimal” olarak nitelendiriliyor.

Roket ve uydu çarpışırsa, uzay trafiği uzmanlarının umutsuzca kaçınmayı umdukları durum, on yıldan fazla bir süredir ilk kez iki nesnenin kendiliğinden çarpışması olacak.

En son çarpışma ise 2009 yılında ölü bir Rus uydusu ve Amerikan bir aktif iletişim uydusu arasında oldu. Bu olay büyük bir enkaz bulutu oluşturdu. Bu enkaz hâlâ aynı yörüngede ve diğer uydular için sürekli bir tehdit oluşturuyor.

ISS ÜÇ KEZ YÖRÜNGE DEĞİŞTİRDİ

Ayrıca uzayda hâlâ yüzlerce başı boş uydular, roket iticileri, askeri anti-uydu füzeleri gibi parçalar dolaşıyor ki muhtemelen milyonlarca nesne var. Uzay çöpleri dünya yüzeyine en yakın yörünge alanlarında yoğunlaşmaya devam ediyor. Bu durum yeryüzündeki insanları çok fazla etkilemese de gökbilimcilerin uzayı izlemesine ve meteorolojinin havayı gözlemlemesine engel oluyor. Söz konusu enkaz 2000 yılından beridir astronot ekiplerin yaşadığı Uluslararası Uzay İstasyonu’nu (ISS) tehdit ediyor ve bu istasyon bu yıl 3 kez yörüngesini değiştirmek zorunda kaldı.

McDowell sosyal medya hesabından yeni çarpışmayı “çok kötü” olarak açıkladı. Çarpışma sonucunda uzaydaki enkaz miktarı yüzde 10-20 oranında artacak. Her yeni enkaz parçasının yeni bir çarpışmayı tetiklediğini de belirtmekte fayda var.

Uzaydaki enkaz miktarının artması yeni roket fırlatmanın ve uzay keşiflerinin bile önünü tıkayabilir. Ayrıca bu duruma dikkat edilmeden fırlatılan roketler enkazla birlikte zincirleme bir reaksiyona sebep olabilir.

50 YILDIR GÜNCELLENMEDİ

Sorunun bir kısmı uzay boşluğunun büyük ölçüde düzensiz kalması anlamına geliyor. Uzayın kullanımına rehberlik eden ve geniş çapta kabul edilen son uluslararası anlaşma son 50 yıldır güncellenmedi. Bu sebepten dolayı uzay endüstrisi kendi kendini denetlemeyi bıraktı.

Elon Musk’ın şirketi SpaceX’in inşa etmek için çalıştığı Starlink internet takımyıldızı örneği bu tarz mega konstelasyonların popülerliğini artırdı. Yörüngedeki tıkanıklık riskleri hakkında bu durum yeni bir tartışmayı ateşliyor. Rocket Lab CEO’su Peter Beck geçen ay CNN Business’a verdiği demeçte, uzayda giderek artan tıkanıklıktan bahsetmiş ve roketlerinin yeni uyduları teslim etmek için yörüngeye giden net bir yol bulmasının zorlaştığını söylemişti.

DOĞRU BİR HARİTA YOK

Sorunu karmaşıklaştıran bir diğer şey ise uzmanların dünyanın yörüngesinde dönen nesnelerin tam olarak doğru bir haritasını oluşturmamış olması. Olası çarpışmaların ihtimalleri ise devlet ve özel sektör tarafından uzaya gönderilen araçların sensörleriyle izleniyor ki bu durum da çok fazla tahmin içiyor.

Uzay trafiği verilerini tek bir veri tabanında toplamak uzay trafiği uzmanlarının neler olduğuna dair çok daha doğru bir portreyi ortaya çıkarmasını sağlayabilir. Ancak Jah, şirketlerin ve devletin birbirleriyle işbirliği yapmakta tereddüt ettiğini söyledi.

Share