logo

YURT DIŞINDAN GELEN HER YOLCUYA KORONA VİRÜS TESTİ YAPILACAK

Yurt dışı uçuşların başlaması için hem yolcuların, hem de Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Samsunlu, Türkiye’ye havayolu ile girecek olan her yolcuya Covid-19 testi (PCR testi) yapılmasının planlandığını belirtiyor.

Pasaport kontrolünden geçmeden oluşturulan bir bölgede bir laboratuvar kurduklarını belirten Samsunlu, “Sağlık Bakanlığı ile beraber, yurt dışından gelen bütün yolcuları Türkiye’ye girecek bütün yolcuları testten geçireceğiz. Yaklaşık 2 saat içinde bu testin sonucu çıkacak ve negatif olanlar gönül rahatlığıyla ülkeye girecek, biz de onları ülkemize kabul edeceğiz” dedi.

Türkiye’de turizmin yeniden başlaması için test yapmanın “çok ciddi bir çözüm” olduğunu belirten Samsunlu, “İstanbul, Sabiha Gökçen, Antalya, Ankara fark etmez, Türkiye’ye giren her yolcu testten geçecek” diye konuştu.

Samsunlu’nun açıklamasına göre testin bir ücreti olacak ancak bu henüz belirlenmedi ve “büyük ihtimalle bilet ücretlerinin içine yedirilecek.”

İstanbul Havalimanı’nda kurulan laboratuvarda günlük 20 bin test yapma kapasitesi bulunduğunu belirten Samsunlu, bunun İstanbul’a normal zamanda gelen yolcunun yarısı demek olduğunu söyledi.

Uçak bileti fiyatları artar mı?

Salgın sonrası dönemle ilgili en çok merak edilen sorulardan biri de uçak bileti fiyatlarında bir değişiklik olup olmayacağı.

İGA CEO’su Samsunlu, sektörün bu kadar zora girdiği bir dönemde, sektörün hiçbir oyuncusunun “kendi başına böyle bir aksiyon alamayacağını” düşünüyor:

“Havalimancılığı çok regüle edilmiş bir iş, bizim bir tarifemiz var, biz kendi kafamıza göre yeni bir tarife kalemi açamayız. Hele hele sektörün bu kadar zora girdiği bir noktada, bir tane sektör oyuncusunun kendini kurtarmak için alacağı bir aksiyona kimse izin vermez. Bizim öyle bir niyetimiz zaten yok, toplu olarak bu krizden çıkacağız.

“Benim kendi ekonomimi kurtarmak için alacağım bir aksiyon havayolunu etkiliyorsa, zaten bu benim kendi ayağıma kurşun sıkmam gibi olur. Veya havayolu kendini kurtarmak için bir aksiyon alırsa, ben ondan etkilenmiş olurum, o da onların kendi ayağına kurşun sıkması gibi olur.

“Burada kuralların çok değişmeyeceğini, hatta hiç değişmeyeceğini düşünüyorum. Burada mühim olan pazar yaratmaktır, bu pazarı yaratmak için de havalimanlarının koronaya ne kadar hazır olduğu, aldığı önlemleri göstermesi, havayollarının da yeni şartlara göre daha fazla yolcuyu çekecek uygulamaları ve teklifleri yolculara yapması gerekir.”

Zararlar nasıl karşılanacak?

6 Nisan 2019’da tam kapasite hizmet vermeye başlayan İstanbul Havalimanı, salgının neden olduğu krize, açılışından yaklaşık 11 ay sonra yakalandı.Mart ayı başında günlük yaklaşık 900 uçak hareketinin yapıldığı havalimanında, Mart ayı sonunda uçuş sayısı 50’ye, Nisan ayı ortasında ise neredeyse 0’a indi.

Bazı otoyol ve köprülerde olduğu gibi özel sektöre yaptırılıp, özel sektörün işlettiği havalimanlarında da devletin verdiği yolcu garantileri bulunuyor. İstanbul Havalimanı da yolcu garantili havalimanlarından biri.

İstanbul Havalimanı’nda, ilk işletme yılı için (2019) Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından garanti edilen 233,1 milyon euroluk “Dış Hat Yolcu Gelirinin” aşılması sonucu İGA tarafından devlete 22,4 milyon euro tutarında ek ödeme yapılacağı açıklanmıştı.

Samsunlu, bu yıl için belirlenen yolcu garantisi ücreti konusunun ise salgının neden olduğu kriz nedeniyle belirsiz olduğunu belirtti:

“Bu olağanüstü durumda bize verilen yolcu garantisinin ne olacağı, bunun karşılığında tabii bizim de devlete verdiğimiz belli bir imtiyaz ücreti var, bunların nasıl bir şekilde çözüleceği bizle devletimizin karşılıklı oturup konuşmasıyla sonucunu göreceğiz bir süreç. Şu an itibarıyla şöyle ya da böyle olacaktır diye söyleyebileceğim bir konu yok. Ama çok olağanüstü bir durum var, bu durumun da etkilerini bir sözleşmenin iki tarafı olarak oturup konuşacağız. Ve nasıl devletimiz uygun görürse o şekilde yolumuza devam edeceğiz.

“Tabii bizim tek gelirimiz yolcu garantisi değil. Esasında yolcu bizim işimizin küçük bir tarafı. Uçak hareketlerinden de biz ücret alıyoruz, aynı zamanda yolcu bize ödediği yolcu ücreti kadar buradaki ticari alanlarda da para harcıyor, biz bunların hepsini kaybetmiş durumdayız. Ondan dolayı bizim ekonomimize bütünsel bakmak lazım. Şu an itibarıyla şöyle böyle olacaktır diyebileceğimiz bir noktada değiliz. Önce salgının etkilerinin bir durulması lazım. Ve ona göre de eninde sonunda kendi devletimizle oturup bir noktada anlaşacağız. Ama şunu söylemek isterim, biz 25 yıllığına bu tesisi işleteceğiz. Bu yatırım doğruysa, ki bizce doğru, hem ülke hem özel sektör için, o zaman burada kaybedilen 2-3 ay, 6 ayın bir önemi olmaz. Bunu önümüzdeki dönemde, bir şekilde hacimlerde yerine koyarsınız.”

‘Küçük havayolu şirketleri ve havaalanları kaybolabilir’

İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu, koronavirüs krizinin özellikle küçük havayolu şirketleri ve havaalanlarını zor durumda bırakacağını tahmin ediyor:

“Korona krizinden sonra bir şey kesin olacak; havayolu sektörü daha konsolide olacak, talep düştüğü için zayıf havayolları yavaş yavaş piyasadan çıkacaklar. Küçük havalimanları çok daha zor ayakta kalacaklar çünkü zaten çok sınırlı sayıda uçakla dönerlerdi. Bizim gibi hub’ların ve büyük havayolu şirketleriyle çalışan havalimanlarının önünün açık olduğunu düşünüyorum.”

“Havayollarının noktadan noktaya uçuşları doldurmak konusunda zorlanacağını düşünüyorum. Zayıf havayollarının fotoğraftan çıktığı, sektörün konsolide olduğu, THY gibi güçlü bir oyuncunun da 5 kıtada daha aktif çalışacağını düşünürseniz bizim bundan daha kazançlı çıkacağımızı düşünüyorum. Ondan dolayı da hub modeli daha da güçlenerek devam edecektir.”

 

Share